Aksaray Üniversitesinin (ASÜ) ev sahipliği yaptığı “Uluslararası Aksaray Sempozyumu” sekizinci yılına erişti. Bu yıl, tarım, hayvancılık, ekonomi, siyaset, mimari, spor, madencilik, sanayi, ticaret, tarih, ilahiyat, sanat, müzik ve edebiyat alanlarında 39 bildirinin yer aldığı sempozyumun açılış töreni, ASÜ Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. İl protokolü, akademisyenler ve öğrencilerin takip ettiği sempozyumun teması “1923’ten 2023’e Aksaray” olarak belirlendi.

‘ŞEHRİN GELECEĞİ İÇİN AKSARAY’I

DAHA İYİ TANIMAMIZ GEREKİYOR’

Üniversitelerin bir yandan bulundukları şehirlerin birikimiyle, kültürüyle, altyapısıyla geliştiklerini diğer yandan ise evrensel bilgiler ve yeni teknolojilerle ait oldukları şehri geliştirdiklerini söyleyen ASÜ Rektörü Prof. Dr. Alpay Arıbaş, düzenledikleri sempozyumla Aksaray’ın birikimini evrensel dinamiklerle buluşturduklarını vurguladı. Törende, tarihsel perspektiften bilgi ve şehir eksenli bir konuşma yapan Prof. Arıbaş, geleceğe bakabilmek için tarihi iyi bilmek gerektiğini söyledi. Tarih bilmeyen milletlerin geleceğe güvenle bakamayacaklarına işaret eden ASÜ Rektörü, “Şehrimizin aydınlık geleceği için Aksaray’ı çok daha iyi tanımamız gerekiyor. Sempozyumun düzenlenmesinin en temel amacı da bu; Aksaray’ı her yönüyle iyi tanıyabilmek” dedi.

‘İNSANIN YÜCELTİLDİĞİ BİR ORTAMDA

 KARDEŞLİK VE SEVGİ TECELLİ EDER’

Kadim kent Aksaray’ın Somuncu Baba, Yunus Emre ve Cemaleddin-i Aksarayi gibi büyük şahsiyetleri yetiştirdiğini ve bu şahsiyetlerin toplumun kalkınmasında, medenileşmesinde ve gelişmesinde çok büyük tesirlere sahip olduğunu kaydeden Rektör Arıbaş, “Türk-İslam kültürünün en önemli özelliği ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışıdır. Eşrefi mahlûk olan insanın yüceltildiği bir ortamda, kardeşliğin, sevginin, barışın, huzurun ve bilimin tecelli etmesi de kaçınılmazdır” dedi. Prof. Alpay Arıbaş, konuşmasının son kısmında İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına da dikkat çekti. İnsanlığın büyük bir trajediye ve açık bir soykırıma şahitlik ettiğini dile getiren Arıbaş, “Bu haksız cinayetlere maruz kalan, şehit olan Filistin halkına bir kere daha Allah’tan rahmet diliyoruz” dedi.

‘SEMPOZYUMUN, ŞEHRİN HAFIZASI

OLMAK GİBİ BİR ANLAMI DA VAR ‘

Aksaray Valisi Mehmet Ali Kumbuzoğlu da sempozyumun heyecan verici olduğunu söyledi.  Farklı alanlarda çalışmalar yapan akademisyenlerin Aksaray’ı tartışacağını ve şehrin geniş bir fotoğrafını çekeceğini kaydeden Kumbuzoğlu, “Yapılan tartışmalar bir kitaba, yani kaynağa dönüşecek ve insanlığın hizmetine sunulacak. Bu çok değerli” dedi. Yıllıkların hafıza anlamına geldiğini ve Osmanlı’da da kaynak arşivlerinin önemli bir yer tuttuğunu anımsatan Aksaray Valisi, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Aksaray Sempozyumunun şehrin hafızası olmak gibi bir anlamı da var. Ekolojik yapı, edebi bilgiler, yerel mimari, mutfak, türküler, besteler, tıbbi atıklar, geri dönüşüm, kadın yaşamı, aile… Pek çok husus bu sempozyumun konusudur. Amacımız Aksaray’ı en iyi biçimde tanıtmak.”

SEKİZ YIL BOYUNCA SUNULAN

BİLDİRİLERİN SAYISI TOPLAM 460 OLDU’

Açılış töreninde Somuncu Baba Tarih ve Kültür Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ramazan Ata da bir konuşma yaptı ve sempozyumun tarihçesine ilişkin bilgiler verdi. Konuşmaların ardından iki sunum gerçekleştirildi. İlk olarak kürsüye gelen Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haşim Şahin, “Selçuklu ve Erken Osmanlı Dönemi Aksaray Şehrinin İlim ve Kültür Hayatımızdaki Yeri” konulu bir konuşma yaptı. Daha sonra kürsüye gelen Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan ise “Somuncu Baba’nın Terbiye Metodundan Günümüze Yansıyan Eğitim Değerleri” başlıklı sunumunu icra etti. Tören, etkinliğin düzenlenmesine katkı veren isimlere, protokol mensuplarının belge ve plaket takdimleriyle tamamlandı.

Uluslararası Aksaray Sempozyumu kapsamında sunulan bildiri sayısı, bu yılki 39 bildiriyle birlikte, toplam 460’a ulaşmış oldu. (Haber Bülteni)