Aksaray sokakları, lezzetin izini sürmek isteyenleri lezzet şölenine davet ediyor. Şehrin renkli sokaklarında dolaşan bu gezgin lezzet ustaları, geleneksel tatlarını kalabalıklarla buluşturarak kentin sokaklarını bir mutfak haline getiriyor. Bu lezzet dolu sokaklarda, şehrin damak tadını ve sokak lezzetlerinin öyküsünü gün yüzüne çıkarıyoruz.

Sokak yemekleri, sadece damakları değil, aynı zamanda duyuları da kucaklayan bir sanat eseridir. Görüntüsüyle ve kokusuyla insanı cezbetme yeteneği, sokak yemeklerini sıradan bir tadın ötesine taşır. Bu lezzet şöleni, sokak tezgahlarında ustalıkla hazırlanan yemeklerin estetik bir sunumuyla başlar. Renkli sebzelerin dansıyla bezenmiş, baharatların sıcaklığına sarılmış sokak yemekleri, adeta bir tablonun canlı bir yorumu gibidir. Göz alıcı renkler, lezzetin vaadini görsel bir şölene dönüştürür. Kokular, sokak yemeklerini diğer deneyimlerden ayıran büyülü bir deneyim sunar. Baharatların dansıyla yükselen dumanlar, çeşitli lezzetlerin bir araya geldiği bir senfoni gibi sokakları sarar. Bu kokular, geçmişle geleceği, gelenekle moderni birleştirerek duygusal bir bağ kurar. Sokak yemekleri, sadece bir yemek değil, aynı zamanda bir kültürün, bir şehrin ve hatta bir ülkenin yansımasıdır. Sokak lezzetleri, geçmişten günümüze taşınan gelenekleri, kültürel çeşitliliği ve yerel tatları içinde barındırır. Bu, bir lokantanın dışında, sokaklarda, insanların günlük yaşamlarında bir araya gelmelerini sağlayan bir ritüeldir. Dolayısıyla, sokak yemekleri bir mesele değil, bir sanat ve kültür ifadesidir. Görsel estetikleri, kokuların çağrışım gücü ve kültürel derinlikleriyle sokak yemekleri, insanın duyularını bir yolculuğa çıkararak sadece midesini değil, aynı zamanda ruhunu da doyurur.

Bizlerde sokak yemeklerinde ki püf noktaları ustalarına sorduk ve sizler için derledik.

KESTANE KOKUSU SOKAKLARI SARIYOR

Kışın serin esintileriyle birlikte şehir sokaklarına yayılan kestanenin sıcak kokusu, mevsimin kendine özgü bir melodisi gibidir. Kestane, kışın sıcak dokunuşunu hatırlatan bir lezzet olmanın ötesinde, sokaklardaki kestaneci tezgahlarıyla şehirlere kendine has bir karakter kazandırır. Kışın bu küçük mutlulukları, kestanenin nefis kokusu eşliğinde, şehir yaşamına sıcak bir dokunuş katarken, insanların kışın serinliğini keşfetmelerini sağlar. Aksaray da 10 senedir sokakta özenle pişirdiği kestanelerle nam salmış Ramazan Uğurlu bizleri kestane kokusuyla mest etmeye devam ediyor. Kestaneyi en iyi şekilde pişirmek için tecrübelerini anlatan Uğurlu, “Her bir kestanenin üzerine bıçakla çizik atılır bu kestanenin pişirme sırasında patlamasını önler. Kestanelerin taze ve iri olmasına dikkat edilmeli. Kestanelerin pişirilmeden önce yıkanması gereklidir. Bu işlem içindeki nişastayı yok etmeye yara buda kestaneyi daha lezzetli hale getirir” diye konuştu.

 

 

GELENEKSEL TATLI LEZZETİ

Nuh ışık arabasıyla bulunduğu köşede, halka tatlısı, İzmir tatlısı ve lokma tatlısı ile insanları tatlı bir mola almaya davet ediyor. Nuh Usta’nın tezgahı, sadece tatlı değil, aynı zamanda geleneksel lezzetlerin bir buluşma noktası. Halka tatlısı, incecik hamuru ve tam kıvamında kızarmış haliyle adeta bir sokak klasiği olmuş durumda. İzmir tatlısı, hamurun içindeki balın ve şerbetin mükemmel buluşmasıyla sokaklarda gezenleri cezbetmeye devam ediyor. Her bir ısırık, İzmir’in sokak lezzetini hissettiriyor, Nuh Usta’nın elinde adeta bir kültür yolculuğuna dönüşüyor. Tatlılarını kendi hazırladığını ve asla yapay ürün kullanmadığını belirten Nuh Işık, “35 senedir bu işi yapıyorum, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde mesleğimi icra ettim. Hamurunu ve dökme işlemini kendim hazırlıyorum tatlılarımızda kesinlikle glikoz kullanmıyoruz kullandığımız ürünlerin hepsi birinci kalite. Benim tatlımın lezzeti ayrı Aksaray’da tek” dedi.

AKSARAY’DA BALIK EKMEK KÜLTÜRÜ

Eşsiz balık ekmekleri ile nam salmış Okyanus balıkçılık da bir lezzet duraklarının incisi haline gelmiş durumda. Dükkandaki bu enfes balık ekmekleri, denizin tazeliğini ve sokak lezzetini bir araya getirerek müşterileri cezbetmeye devam ediyor. Dükkanın içindeki taze balıklar, ustaca hazırlanıp közde pişirilerek sıcacık ekmeklerle buluşuyor. Her bir ısırık, deniz kokusunu ve taze balığın lezzetini içinde taşıyan bu sokak lezzetinin tadını çıkarıyor. Müşteriler, dükkandaki bu özel balık ekmekleriyle hem pratik bir atıştırmalık buluyor, hem de sokakların samimiyetini dükkandaki lezzetle birleştiriyor. Okyanus balık sorumlusu Cebrail Ok, “İstanbul Eminönü’nde ki balıkçılardan hiçbir farkımız yok hatta bizim balığımız daha lezzetli. Vatandaşlarımızın bu sokak lezzetine ilgisi oldukça fazla siparişlere yetişemediğimiz günler oluyor. Fiyatı da uygun olduğundan öğrencilerin de ilk tercihi. İstanbul usulü gibi halkımızı da alıştırdık” diye konuştu.

 

AKSARAY HALKI MİDEYE’Yİ SEVDİ

Aksaray’ın bir başka lezzet duraklarından biri de midye. Tezgahta ki taze midyeler sokak lezzetlerinin en sevilenlerinden biri haline gelmiş durumda. Midyelerini özenle temizleyip müşterilere sunan Yasin Tas Aksaray halkına midyeyi sevdireceğini söylüyor. Şehrin sokak lezzetlerinde kendine özgü bir dokunuş katmış bulunuyor. Yasin Tas, “Midyelerimiz İzmir’den günlük geliyor. Şehrimizin insanı midyeye biraz yabancı fakat bu lezzeti bir kez tattıklarında bir daha vazgeçemeyeceklerine eminim. Midyeyi Aksaray halkına sevdireceğim” dedi.

 

 

 

KOKOREÇ’TE PİŞİRME DENGESİ ÖNEMLİ

Aksaray’ın lezzet tablosunda unutulmaz bir oyuncu da kokoreç. Ankara közde kokoreç, Ankara’da yenilen kokoreçleri aratmıyor. Hazırlanan nefis kokoreçler sokak lezzetlerinin vazgeçilmezi haline gelmiş durumda. Tezgâhta ince ince doğranmış etleri özel baharatlarla harmanlayarak müşterilere sunuyor. Közde pişirilen kokoreç taze ekmekle birleştiğinde adeta bir lezzet şöleni başlıyor. Satılan nefsi kokoreçler sokak lezzetlerini zirveye taşıyor. Kokoreçlerinin lezzet sırrını bizlerle paylaşan ustamız “4-5 saat boyunca pişiriyoruz. Közde dışını, piştikten sonra ızgarada da içini pişiriyoruz. Kokorecin biraz yağlı olması gerekiyor. Çok pişirirseniz kuru olur bir anlamı olmaz az pişirseniz çiğ kalır. Dengesini iyi sağlamak ve tam kıvamında pişmesi gerekiyor. O kıvamı da zaten bu işten anlayan ustalar tutturabilir” dedi. Foto-Haber: Kamil İPEKLİ