Aksaray’da doğuştan albino hastası ve yüzde 80 oranında görme engelli olan 26 yaşındaki Fatma Ateş, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olup öğretmen oldu.

Cilt, saç ve göz renginde farklılık olan, görme düzeyi büyük oranda düşük albino hastası edebiyat öğretmeni Fatma Ateş, “Meslek lisesi çocuk gelişimi mezunuyum. Üniversitede edebiyata olan yakınlığım nedeni ile bölüm değişikliği yaparak edebiyat okumaya karar verdim. Nevşehir Hacı Bektaş Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyat bölümünü tamamladım. İlk atama yerimde burası oldu. Mezun olduğum liseden öğretmenlik yapmak güzel bir duygu. Afyonkarahisar Kız Meslek Lisesinden mezun oldum. Necmiye Mehmet Yazıcı Lisesinde Türk Dili ve Edebiyat öğretmenliği olarak görev yapıyorum” dedi.

 

‘HAYALİMİ GERÇEKLEŞTİRDİM’

Küçüklükten beri öğretmenlik yapmak istediğini belirten Ateş, “Öğretmen olmak hayalimdi. Öğretmenlerime de çok imrenirdim. Hayaller kurardım. Sürekli bende öğretmen olsam? Nasıl hitap ederim, nasıl ders anlatırım? diye içimde bir uhde idi. Çok istiyordum. Üniversitede formasyon alarak eğitimimi tamamladım. Öğretmen olarak atandığım içinde çok mutlu oldum. Açıkçası atanma konusunda şans ve mutluluk da benden yana oldu”  diye konuştu.

‘ALBİNO HASTALIK DEĞİL BİR FARKINDALIKTIR’

Doğuştan albino olarak dünyaya geldiğini belirten Ateş, “Aslında albino bir hastalık değil, bir genetik farkındalık. Kaşlarım ve gözlerim farklı, tüylerim ise beyaz. Çünkü renk pigmentimiz az olduğu için beyaz olarak dünyaya geliyorsunuz. Bunun yanında göz rahatsızlığımda var. Çok fazla bir görme oranım yok. Görme oranım yüzde 40. Ailem en büyük destekçim oldu. Babam Uzman Çavuş, annem ise ev hanımı. Bir kardeşim var oda diyetisyenlik okuyor. Engelli aileler genelde çocuklarını dışlanmasın diye  dışarı çıkarmıyorlar. Her türlü mecrada yer aldım. Tüm kurslara gitmeme ve radyo da program yapmamı desteklediler. Böyle bir ailem olduğu içinde çok mutluyum” dedi.

‘ÖĞRENCİLERİME KENDİ BAŞARIMI ÖRNEK GÖSTERİYORUM’

Okulunu çok sevdiğini belirten Ateş, “Haftada 1 gün boşluğum var. Çarşamba günü keşke boş olmasa da dersim olsa diyorum. Öğrencilerimi ve ders anlatmayı çok seviyorum. Onlara benim gibi bir bireyin hayata tutuna bildiğini göstermeyi de seviyorum. Şimdi ki öğrenciler aslında hayata daha karamsar bakıyor. Bir şeyler yapamayacaklarını düşünüyorlar. Bende onlara kendimden örnek veriyorum. Birlikte derste şiirler okuyoruz. Okulumda diğer öğretmenlerim ve idarecilerimle uyum içinde çalışmaktan onur duyuyorum. Kız meslekte okurken öğretmenlerimde çok yardımcı olarak beni desteklemişlerdi. Hiçbir öğretmenimde beni göz ardı etmemişti. Genelde her türlü konuda desteklediler. Okumamda yardımcı oldular. Çünkü ben büyük puntolu yazıları okuyabiliyordum. Küçük yazıları okuyamıyordum. Bu konuda her türlü olanağı sağladılar. Bundan dolayı benimde öz güvenim arttı. Bende bir şeyler başarmak istedim ve azim ederek yaptım. Kendimi ise hiçbir zaman engelli bir birey olarak görmedim” dedi. Foto-Haber: Erkan ALTUNTAŞ