Köşe yazıları

RAMAZAN KAVRAMI ÜZERİNE

Kıymetli Okurlarım, Ramazan ayı, İslam coğrafyasında yüzyıllardır büyük bir coşku ve saygıyla idrak edilen, manevi ve tarihi zenginliğiyle müminlerin kalplerinde özel bir yer tutan kutsal bir zaman dilimidir. Sevgili Peygamberimiz..

RAMAZAN KAVRAMI ÜZERİNE

Kıymetli Okurlarım,

Ramazan ayı, İslam coğrafyasında yüzyıllardır büyük bir coşku ve saygıyla idrak edilen, manevi ve tarihi zenginliğiyle müminlerin kalplerinde özel bir yer tutan kutsal bir zaman dilimidir. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’in Medine’ye hicretinin ardından ikinci yılından (624) başlayarak, değişen zaman ve şartlara rağmen her yıl mübarek ay, Ramazan’ın getirdiği özel atmosfer, birlik ve beraberlik duygusuyla benzersiz bir şekilde yaşanmaktadır.

Ramazan kelimesi, köken olarak Arapça “ramad” kelimesine dayanır ve “günün çok sıcak olması, güneşin kum ve taşları kızdırması” gibi anlamlara gelmektedir. Ayrıca, “güneşin güçlü ısısından çok fazla ısınmış yer” anlamına gelen “ramdâ” kelimesiyle de ilişkilidir. Kameri takvimin dokuzuncu ayı olan Ramazan, Şaban ayından sonra, Şevval ayından önce gelmekte ve genellikle “şehr-i Ramazan” (Ramazan ayı) olarak anılmaktadır. Bu isimlendirme, Ramazan’ın sadece bir zaman dilimi olmadığını, aynı zamanda bir maneviyat ve ibadet mevsimi olduğunun altını çizmektedir.

Kur’an-ı Kerim’de ismi geçen ve faziletine dikkat çekilen tek ay olan Ramazan, orucun farz kılındığı, insanlara doğru yolu gösteren ve hak ile batılı ayırt etme gücü veren Kur’an’ın indirildiği müstesna bir zamandır. Yüce Rabbimiz, Bakara Suresi 185. ayette bu ayın önemini vurgulamakta ve bu aya ulaşan her müminin oruç tutmasını emretmektedir “Bu, insanlara yol gösteren ve doğru ile yanlışı ayıran açık delillerin indirildiği Ramazan ayıdır. Öyleyse sizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin…” Ayet, Ramazan’ın sadece bir ibadet zamanı olmadığını, aynı zamanda bir hidayet, doğruluk ve aydınlanma dönemi olduğunu ifade etmektedir.

Ramazan ayı ve oruçla ilgili bir diğer ayette Rabbimiz “Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz (Bakara/183)” buyurmaktadır.

Oruç, Ramazan’ın en belirgin ibadetlerinden biri olup, müminleri manevi bir arınma, sabır ve öz disiplin sürecine davet etmektedir. Ayetin sonundaki “Leallekum tettegun (umulur ki korunursunuz)” ifadesi, bu sürecin sadece bir korunma değil, aynı zamanda bir arınma, içsel bir yüceliş ve Allah’a daha yakın olma fırsatı olduğu da vurgulanmaktadır. Ramazan, aynı zamanda bir öz değerlendirme, kişisel gelişim ve içsel bir yolculuk ayıdır. Bu süre zarfında, müminler günahlardan arınma, Allah’a daha yakın olma ve O’nun rızasını kazanma amacıyla kendi iç dünyalarına dönük bir muhasebe yaparlar. Bu, müminlerin bir yandan kendi hatalarını ve eksikliklerini görmelerini, diğer yandan da manevi hayatlarını zenginleştirecek adımlar atmalarına vesile olmaktadır. Böylece Ramazan, sabır ve ibadet, rahmet ve mağfiret, ayrıca bereket ayıdır. Müslümanlar için bu ay, bir yandan bireysel maneviyatın derinleştirilmesi, diğer yandan toplumsal dayanışma ve yardımlaşmanın artırılması anlamına gelmektedir.

Tüm bunlara ilaveten, Ramazan ayının getirdiği bereket, yalnızca oruç tutmakla sınırlı değildir. Bu mübarek ay, Kur’an tilaveti, teravih namazları, iftar sofralarında bir araya gelmek, zekât ve fitre gibi ibadetlerle doludur. Ayrıca, Ramazan, müminler arasında kardeşlik bağlarının güçlendirildiği, toplumsal yardımlaşma ve dayanışmanın en üst seviyeye çıktığı bir dönemdir. İftar sofraları, farklı sosyal kesimlerden insanları bir araya getirir, zengin fakir ayrımı gözetmeksizin herkese açıktır. Bu, Ramazan’ın sadece fiziksel açlığın bastırıldığı değil, aynı zamanda kalplerin ve ruhların doyurulduğu bir zaman olduğuna işaret etmektedir.

Kıymetli Okurlarım, bu kutsal ay boyunca, hep birlikte orucumuzu tutarken, Kur’an’ın mesajlarını derinlemesine düşünelim ve manevi hayatımızı zenginleştirelim. Ramazan’ın getirdiği bu eşsiz fırsatı en iyi şekilde değerlendirerek, ruhumuzu arındıralım ve Allah’a olan bağlılığımızı pekiştirelim. Ramazan’ın getirdiği bu eşsiz manevi atmosferin, kalplerimizi aydınlatmasını, ruhlarımızı yüceltmesini ve hayatlarımıza olumlu katkılar sağlamasını diliyorum. Ramazan ayının sizlere, ailelerinize ve tüm İslam alemine hayırlar getirmesini diler, bu mübarek ayın bolluk, bereket ve huzur dolu geçmesini temenni ederim. Selam ve dua ile…

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL