Köşe yazıları

Oruçla İlgili Temel Bilgiler

Kıymetli Okurlarım, Zamanın derinliklerinde yankılanan ve binlerce yıl boyunca bu bereketli toprakları can suyu gibi besleyen Ramazan’ın manevi atmosferi ve oruç ibadeti, arınma, sabır ve şükranın somut bir ifadesidir. Asırlardır..

Oruçla İlgili Temel Bilgiler

Kıymetli Okurlarım,

Zamanın derinliklerinde yankılanan ve binlerce yıl boyunca bu bereketli toprakları can suyu gibi besleyen Ramazan’ın manevi atmosferi ve oruç ibadeti, arınma, sabır ve şükranın somut bir ifadesidir. Asırlardır bu bereketli topraklarda kök salmış olan Ramazan ve Oruç ibadeti konusunda siz değerli okurlarımın birçok bilgiye zaten vâkıf olduğunun farkındayım. İslam’ın beş temel şartından biri olan ve her yıl dünyadaki tüm Müslümanlar tarafından çoşku ile karşılanıp idrak edilen bu mukaddes ibadetin önemli noktalarını birkaç günlük yazı dizisi ile yeniden hatırlayalım istedim.

Oruç Nedir? Oruç kelimesi, sözlükte “bir şeyden uzak durmak, bir şeye karşı kendini tutmak” anlamına gelen Arapça savmın (sıyâm) Farsça karşılığı olan rûze kelimesinin Türkçeleşmiş şeklidir.

İslam’da Orucun Tanımı Nedir? Oruç, “tan yerinin ağarmasından (şafak vaktinden) güneşin batmasına kadar şer’an belirlenmiş ibadeti yerine getirmek (Allah’a (c.c) yakınlaşma) niyetiyle yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmayı ifade eder.” Bu tanım, “Allah’a yakınlaşma niyeti”nden bahseder, bu da dini bir orucu sadece diyet yapmaktan veya aralıklı oruç uygulamaktan ayırır.

Oruca Niyet Ne Zaman ve Nasıl Edilir? Niyet etmek orucun şartlarındandır. Niyetsiz oruç sahih (aslına uygun, doğru) değildir. Ama, bir şeye niyet etmek tam olarak ne anlama gelir? Kalben niyet etmek yeterli ise de niyeti dil ile ifade etmek daha uygundur. Oruç için sahura kalkılması yahut “ben yarın oruçlu olacağım” demek dahi bir niyet sayılır. Ramazan’ın her günü için ayrı niyet edilmesi gerekir.  Ramazan orucuna niyetin vakti, güneşin batması ile ertesi gün tepe noktasına gelmesi öncesine (10 dk.) kadarki süredir ancak imsaktan sonra yapılacak niyetin geçerli olması için bu vakitten itibaren bir şey yenilip içilmemiş, oruca aykırı bir iş yapılmamış olması gerekir.

Kimler Ramazan’da Oruç Tutmalıdır? Dinimize göre, bireyin sorumlu olmasının temel şartları Müslüman, akıllı ve ergenlik çağına ulaşmış olmaktır. Dolayısıyla bu şartlar, oruç ibadeti ile sorumlu olmanın da şartlarıdır. Buna göre, bir kimsenin Ramazan ayında oruç tutmasının farz olması için öncelikle Müslüman ve âkil-bâliğ olması gerekir.

Ramazan’da oruç tutmaktan kimler muaf tutulur? Ramazan orucunu tutmamayı mübah kılan mazeretleri şöylece sıralamışlardır:

  1. a) Yolculuk: Ramazan’da 15 günden az kalmak niyetiyle, sefer mesafesi (en az doksan km) kadar bir yere gitmek için yola çıkacak olan kimse, geceden oruca niyet etmeyebilir. Fakat niyet ettikten sonra gündüz yolculuğa çıksa bu yolculuk esnasında meşru başka bir mazereti bulunmazsa orucunu bozmamalıdır. Başlanan bir ibadetin mazeret yoksa tamamlanması gerekir. Buna rağmen sefer bir mazeret olduğu için orucunu seferîliği başladıktan sonra bozarsa kendisine kefâret gerekmez, sadece kaza gerekir.
  2. b) Hastalık: Oruç tuttuğu zaman hastalığının artmasından veya uzamasından endişe edilen ya da hastalığı sebebiyle oruç tutmakta zorlanan kişilerin daha sonra kaza etmek üzere Ramazan ayında oruç tutmamalarına ruhsat tanınmıştır. Oruç tutması hâlinde hasta olacağı doktor tarafından bildirilen kimse de hasta hükmündedir.
  3. c) Yaşlılık: Oruç tutamayacak kadar yaşlı olan kimseler, oruç tutmayıp yerine fidye verebilirler. Bakara sûresinin 184. âyetinde, bu şekilde olup da oruca güç yetiremeyenlerin, oruç tutmayıp fidye vermeleri gerektiği hükme bağlanmıştır. İyileşme umudu olmayan hastalar da aynı hükme tabidir.
  4. d) İleri derecede açlık, susuzluk: Açlık veya susuzluk sebebi ile beden ve ruh sağlığının ciddi derecede zarar görmesi söz konusu olan kimse orucunu bozabilir. Sağlık şartlarının düzelmesi hâlinde bozulan oruç Ramazan’dan sonra kaza edilir. Böyle bir kimsenin orucuna devam etmesi ölümüne sebep olacak nitelikte ise orucunu açmaması yani oruca devam etmesi haram olur.
  5. e) Zor ve meşakkatli işlerde çalışmak: Esas itibarıyla bir insanın ibadetlerini normal bir şekilde yapmasını engelleyecek zor ve ağır işlerde çalışması veya çalıştırılması doğru değildir. Ancak kişisel veya toplumsal zorunluluklar, bazılarının böyle işlerde çalışmalarını gerektirebilmektedir. Böyle durumda bulunan bir kişi, oruç tuttuğu takdirde sağlığına bir zarar gelmesinden korkuyorsa, orucunu tutmayabilir. Bu durumda olanlar, izin günlerinde veya müsait zamanlarda tutamadıkları oruçlarını kaza etmelidirler.
  6. f) Gebe ve emzikli olmak: Oruç tuttuğu takdirde kendisinin veya çocuğunun zarar görmesi muhtemel olan gebe veya emzikli kadınlar da sağlık durumu oruç tutmak için elverişli olmayanlar arasında değerlendirilmiştir. Bu durumda olanlar da oruç tutmayabilirler. Hatta zarar görme ihtimali kuvvetli ise tutmamaları gerekir. Durumları normale döndüğünde tutamadıkları oruçları kaza ederler.

Ramazan’da Orucu Bozmayan Durumlar:

1) Unutarak yemek, içmek. (Oruç olduğunu unutarak yiyip-içen birisi eğer sağlıklı birisi ise onu gören kimsenin onun oruç olduğunu uyarması gerekir, yok eğer zayıf ve yaşlı birisi ise onu gören kimsenin uyarmaması daha uygun görülmüştür.

2) Uyuyup ihtilam olmak.

3) Cünüp olarak sabahlamak ve hatta o gün boyunca cünüp kalmak.Ancak cünüplükten temizlenmek namaz kılmak için farzdır.

  1. d) Ağızdaki balgamı ve tükürüğü yutmak.

4) Burunun içine inen akıntıyı yutmak. Ancak buruna gelen akıntıyı dışarı atmak temizlik bakımından daha iyidir.

5) Banyo yapmak veya suya dalmak veya suya dalıp kulağına su kaçmak.

6) Kendi isteği olmadan boğazına duman kaçması. Fakat kendi isteğiyle buhur, tütün vb. şeylerin dumanını içine çekerse orucu bozulur ve kaza gerekir.

7) Boğazına toz veya sinek girmesi.

8) Boğazına zirai ilaçlar vb. lerinin tadının girmesi.

9) Ağzına aldığı ilacın tat ve eserinin boğaza ulaşması.

10) Dişlerin arasında kalan nohut tanesinden küçük olan artığı yemek.

11) Kendi kendine çok dahi olsa kusmak.

12) Kendi kendine gelen kusmuğun kendiliğinden geri içeri gitmesi. Az olsun çok olsun durum değişmez.

13) Kasten (mesela parmak salıp) azıcık (yani ağız dolusundan az) bir kusma da orucu bozmaz. Fakat kasten (mesela parmak salıp veya kusturucu ilaçla) ağız dolusu kusarsa orucu bozulur.

14) Hacamat olmak veya kan aldırmak.

15) Göze/kulağa ilaç damlatmak. Sürme çekmek.

16) Gıybet etmek. Yalan söylemek. Ancak bunları yapan günahkâr olur ve orucun sevabı azalır.

17) Gül, çiçek, esans, misk gibi güzel kokuları koklamak ta orucu bozmaz.

18) Bedenin herhangi bir yerindeki yaraya ilaç koymak, merhem sürmek.

Kıymetli Okurlarım, bugünlük bize ayrılan yer bu kadar. Yarın devam edebilmek ümidi ve duası ile…Hayırlı iftarlar ve sahurlar…

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL