Köşe yazıları

BATI TIBBINDA ALLERJİK ASTIMIN ETYOLOJİSİ VE PATOLOJİSİ

Astımın patolojisi hava yollarında hava akımının kısmi tıkanması ile karakterizedir. Buna mukozal şişmeyi takiben bronşlardaki düz kasların spazmına bağlı olarak bronşların geçici daralması neden olur. Bronşlardaki daralmahava geçişini etkiler ve..

BATI TIBBINDA ALLERJİK ASTIMIN ETYOLOJİSİ VE PATOLOJİSİ

Astımın patolojisi hava yollarında hava akımının kısmi tıkanması ile karakterizedir. Buna mukozal şişmeyi takiben bronşlardaki düz kasların spazmına bağlı olarak bronşların geçici daralması neden olur.

Bronşlardaki daralmahava geçişini etkiler ve bronşlardaki hava yolu direnci yükselir. Bu olay expiryumda daha belirgindirve akciğerlerde havanın hapsolmasına neden olur. Daralmış hava yolu öksürük ile balgamın etkili bir şekilde atılmasına engel olur.

Allerjikastıma, bronkospazm ve immünhipersensitiviteye bağlı olarak ortaya çıkan allerjik reaksiyon neden olur. Bu tipI reaksiyon veya anaflaktik reaksiyon olarak tanımlanır. Sadece IgE antikorları TipI reaksiyon oluşturur.

Bu antikorlar özellikle dokulardaki mast hücrelerine kuvvetli bir şekilde yapışır. Bunlar sıklıkla dokuya hassas antikor olarak tanımlanır.

Astımda görülen anaflaktik krizlere bronşlardaki mast hücrelerinin yüzeyinde oluşan antijen-antikor reaksiyonu neden olur. Bu olay bir seri enzimatik reaksiyon ile mast hücrelerinden bazı kimyasal maddelerin(histamin,serotonin, bradikinin ve protoglandin) salınmasını aktive eder. IgE bağlanarak mast hücrelerinden kimyasal maddelerin salınımı, sadece akut bronkospazmıprovake etmez, geç dönem astmatik reaksiyonların gelişmesine katkıda bulunur.

Serumdaki immünglobulinlerin %73 nü IgG oluşturur ve bunlar IgEnin aracılık ettiği allerjik reaksiyonları önleyebilir. Bu antikorlar plasentadan fötal dolaşıma geçen tek antikordur. Bu faktör çin tıbbı açısından allerjik reaksiyonların açıklanmasında oldukça önemlidir.

Allerjik reaksiyona bağlı bronkospazmve  bronşial mukoza da olan kronik inflamasyon, astımın patolojisinin yalnız bir açısıdır.Mukoza şişmişveödematözdür ve inflamatuar hücrelerin infiltrasyonu vardır. Eozinofil hücrelerinin sayısındaki artış, bazal membrandakiiritan reseptörleri etkiler ve epitel hücrelerinin harap olması söz konusudur. Bu olay allerjikstimülasyonabronşialcevapda artışa neden olur.

Etyoloji: İki tip astım vardır: Birincisi ekstrinsik veya atopik astım da denilen erken başlayan astım tipi, ikincisi intrinsik astım da denilen geç başlayan astım tipidir. Erken başlayan tip genellikle çocukluk çağında başlarken, geç başlayan tipi genellikle hayatın ilerleyen dönemlerinde görülür. Biz daha çok erken başlayan allerjik tipe konsantre olacağız.

Yukardaki özellikleri taşıyan allerjik astımlı hastalar atopik olarak tanımlanır ve bu hastaların serumlarındaki IgE düzeyleri nonatopik astımı olan hastalara oranla 6 kat daha fazladır. Atopik kişiler anaflaktik (veya Tip1) reaksiyonlara herediter olarak daha yatkındır.

Yaygın olarak görülen allerjenler arasında, ev tozu akarları, polenler, mantar sporları, kuş tüyleri ve kedi salyası sayılabilir.

Mast hücreleri bir kez allerjene maruz kaldığı zaman,IgEler fazla miktarda bu hücreler yapışır ve daha sonra (sigara dumanı, duman, egzos , atmosferik kirleticiler, parfüm vs. )başka non spesifik allerjenlerkarşı allerjik hale gelir. Ara sıra, balık yumurtası, deniz kabukluları, süt, mantar gibi gıdaların yenmesi ve daha sonra kan yolu ile bronşlara ulaşması ile bronşlarda allerjik reaksiyonlara neden olabilir.

Erken çocukluk döneminde başlayan bütün astımları atopik astım olarak değerlendirmek doğru değildir.Diğer bir deyişle astımın erken başlaması astımın atopik tip olduğunu kabul etmek hatalı bir yaklaşımdır. Astım hikayesi olan kişilerde, ailesel hikaye, allerjen solunduğunda görülen spesifik cilt döküntülerinin olması, astımın ekzema ile birlikte görülmesi, atopik astımın teşhis edilmesinde kullanılan diğer önemli özelliklerdir.

Çocukluk döneminde ellerjik kökeni olmayan astım vakaları da vardır. Bu özellikle küçük yaşlarda olan üst solunum yolları enfeksiyonlarında oluşabilir(sıcak veya soğuk rüzgarıninvazyonuna bağlı olarak) Bu enfeksiyonlar antibiyotikler ile tedavi edilebilir veya edilemez. Eğer rüzgar uygun bir şekilde dışarı çıkarılamazsa akciğerlerde birikir, akciğer qi sinin aşağı inmesini ve dağılmasını bozarak nefes darlığı ve balgam ile sonuçlanır. Diğer bir deyişle, akciğerlerde balgamın ve rüzgarın olması çocukları daha sonra eksternal rüzgarın invazyonuna daha hassas hale getirir. Bu da hastalığı daha kötü hale getirebilir.

Geç başlayan astım aynı zamanda intrinsik astım olarak da adlandırılabilir, normalde hayatınilerleyen dönemlerinde ve bronşialhiperaktiviteye bağlıdır. Bu vakalarda ailesel bir bağlantı veya ekzemahikayesi yoktur. Geç başlayan tip nonatopik kişilerde olabilir, her ne kadar mevcut allerjenler olayı tetiklese de, atopik astımın tipik özelliklerini göstermez. Diğer vakalarda bu hastalığın etyolojisindeeksternalallerjenlerinrolü yoktur.

Astımın teşhisi akciğer fonksiyon testleri, egzersiz testleri, histaminprovokasyon testleri ve cilt testleri(ciltte büyük kızarıklıklar oluşturan allerjenlerininhalasyonu astımı tetikleyebilir) ile konabilir.

Balgam ve kan testleri bronşitten ayrım için kullanılabilir. Astımda balgamda bronşite göre fazla miktarda eozinofiltesbit edilir. Akciğer filminin teşhisi de herhangi bir önemi yoktur.

 

DR. RECEP ÇELİK

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL