Köşe yazıları

AKSARAY’DAN MARAŞ VE ADIYAMAN’A KARDEŞLİK KÖPRÜSÜ

06 Şubat 2023 Saat 04.17 Herkesin bildiği ve unutmayacağı bir tarih olarak kazındı akıllara o kara gün… Bir yıl önce yaşadığımız yıkıcı deprem yüreklerde, en derinlerde yara izi olarak kaldı…..

AKSARAY’DAN MARAŞ VE ADIYAMAN’A KARDEŞLİK KÖPRÜSÜ

06 Şubat 2023 Saat 04.17

Herkesin bildiği ve unutmayacağı bir tarih olarak kazındı akıllara o kara gün…

Bir yıl önce yaşadığımız yıkıcı deprem yüreklerde, en derinlerde yara izi olarak kaldı…

Saniyeler sürdü belki ama asra bedel anlara şahit etti hepimizi

53 bin insanımız uykusundan uyanamadı.

6 Şubat depremi tarihimizin en çok can kaybına ve yıkımına neden olarak geçti kayıtlara.

11 şehrimizi, insanlarımızı ve kurdukları düzenlerini, biriktirdikleri anılarını enkaza çeviren bu felaketin gölgesinde bugün yaşamaya çalışıyoruz.

Hasene Vakfı gönüllülerinin deprem bölgesine gideceği bilgisini aldıktan sonra iş arkadaşlarımızla birlikte onlara eşlik etmek üzere yola çıktık.

Rotamız belliydi.

Adıyaman ve Kahramanmaraş’a gidecek orada gönüllüler tarafından bağışlanan yardımları yerine ulaştıracaktık.

Dualarla yola çıktık.

Göreceğim manzaralara hazır olup olmadığıma emin değildim fakat o bölgeyi televizyonlardan, haberlerden ve fotoğraflardan değil bizzat kendim gidip yerinde görmek istiyordum.

Sabahın erken saatlerinde Hasene Vakfı ve AFAD tarafından Organize Sanayi Bölgesinde kurulan konteyner kente ulaştık.

 

Sabah erken bir saat olduğu için kimseyi rahatsız etmeden sessizce o bölgeyi gezmeye karar verdim. Konteynerler arasında dolaştığımda rengarenk süslenmiş bir alana geldim.

Burası bir okuldu.

Küçücük konteynerler arasında kendi dünyalarını kurmuşlardı. Ne olursa olsun çocuklar orada öğretmenleri eşliğinde eğitim alıyorlardı. Biraz daha kalıp depremzede ailelerle sohbet edip çocuklarla vakit geçirdikten sonra Adıyaman’dan ayrılmak üzere yola çıktık.

Fotoğraflarda gördüğüm, deprem saatinde takılı kalan 45 yıllık saat kulesiyle karşı karşıya geldik. Depremin izlerini taşıyordu. Oda şahit olduklarından nasibini almış ve 04.17’de takılı kalmıştı.

Yol boyunca şehri analiz etmeye çalıştım. Sokaklar çok sakindi. Yanından geçtiğimiz bazı evler yıkılmayı bekliyor, bazıları yıkılmış enkaz kaldırma işlemleri sürüyordu. Bölgede farklı kurumlar tarafından yapılmış konteyner kentleri de  vardı.

Kahramanmaraş’a giderken depremin merkez üssü olan Pazarcık ilçesinden geçtik. Neler yaşanmıştı o gün burada, ne anlara ne acılara şahitlik etmişti Allah bilir…

GÜN DAYANIŞMA GÜNÜDÜR

Kahramanmaraş’ta yine konteyner kente gidecek burada gönüllüler tarafından yardımlar yapılacaktı. Çikolata, gofret dağıtanda vardı çocukların başına tek tek bere takanda…

 

Hava oldukça güzeldi. Çocuklar bahçede bisiklet sürüyor konteyner kentin hemen yanında yer alan parklarda oyunlar oynuyorlardı. Kadınlar dışarı çamaşır seriyor, yaşlı amcalarda dışarı da sohbet ediyordu.

Bizlerin geleceğini haber aldıkları için yöresel yemekler hazırlamışlardı. Kalabalık sofralarda yenilen yemekler her zaman çok güzel olurdu fakat bu yemek çok anlamlıydı.

 

Ziyaretimizi sonlandırırken bu iki şehir içinde söyleyeceğim şeyler var elbette…

 

 

 

İnsanlarımız acılarını koymuşlar yüreklerine ayakta kalmaya çalışıyorlar. Kimi çocukları, kimi eşi kimi anne babası için. Kaybı olmayan yok. Sohbet ettiğim insanlarımıza deprem gününü sorduğumda;

-Hala dün gibi yaşıyorum o geceyi,

-Gökyüzü kızarmış dışarıda kar, fırtına soğuğu gidecek bir yerimiz yoktu,

-Halı gibi dalgalandı yer,

-Sanki o anı her gün tekrar yaşıyorum,

-Evimden bir tek eşya bile alamadık geride hiçbir şey kalmamıştı,

-Hiç tanımadığımız insanların acısına şahit olduk. Hiç tanımadığımız insanlar için ağladık. Hiç tanımadığımız kişilerin enkazları başında onlara destek verdik. Depremin üzerinden 1 yıl geçti ama ‘Sesimizi duyan var mı’ kelimesi hala o günkü  gibi kulaklarımızda

Ve dahası….

Depremin üzerinden 1 yıl geçti, birçok insanımız hala sınırlı yaşam olanaklarıyla memleketlerini terk etmeden hayatlarını devam ettirmeye çalışıyorlar. Birbirlerine destek oluyorlar ve mutlu olmaya, hayata tutunmaya çalışıyorlar.

Bizlerinde üzerine düşen depremzede kardeşlerimizi yalnız bırakmamak. Birçoğunun hala bizlere ihtiyacı var.

Kayıpların ve acıların telafisi yok elbette.

Depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımızı rahmet ve minnetle anıyoruz…

      Şeyda Coşar

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL