Köşe yazıları

Her insan kendi hikayesinin kahramanıdır

Hayatı yaşamak, hayatın içinde olmak başlı başına bir hikaye iken, bunu kitaplarda okumak aslında hikayemizi biraz da dışarıdan görmeye çalışmaktır. Bu nedenle, bu hafta köşemizde ‘Her İnsan Kendi Hikayesinin Kahramanı’..

Her insan kendi hikayesinin kahramanıdır

Hayatı yaşamak, hayatın içinde olmak başlı başına bir hikaye iken, bunu kitaplarda okumak aslında hikayemizi biraz da dışarıdan görmeye çalışmaktır. Bu nedenle, bu hafta köşemizde ‘Her İnsan Kendi Hikayesinin Kahramanı’ diyeceğiz. Eğer her insan bir hikaye ise, her insan bir kitap mıdır diyebiliriz? Bazılarının giriş ve yaşadıkları, kapaklarına vuruyor. Bazılarının kapakları çok karanlık; bazılarının ise kapakları ile içerikleri birbirinden tamamen ayrı olduğu fark ediliyor. Bazıları kapaklarını başkalarına yaptırmış, bazılarının kapaklarında ise tek bir hece dahi yok.

İnsanlar kitaptır. Başkalarının okuması, kişinin ise yazması gereken bir kitap diyebiliriz. Kitabın kapağı yüzümüz, içeriği yüreğimiz; kahramanları ise biz ve çevremizdeki insanlardan oluşur. Ancak, en önemlisi kitabın zamanıdır. Kitabın zamanı tam da bulunduğumuz vakittir; mürekkebi her saniye damlıyor ve kitabımızı bizim için yazıyor. Daha doğrusu, kitabımızı biz yazıyoruz. Zaman, hikayemizi oluşturur. Ya kapakla içeriği bir edecek, damlayan her mürekkebin hakkını vereceğiz ya da başkalarının bizim için yazdığı içeriğe razı olup kapağımızla yargılanacağız.

Fikir dünyamızın akıl almaz ufkunda, kendi kitabımızın karakteri olduğumuzu unutmamalıyız. Cemil Meriç’in dediği gibi: “Kitap zekayı kibarlaştırır; efendileşmek için okumak zorundayız.” Okumaya ve anlamaya ise ilk kendi hikayemizden başlamalıyız.

İnsan bazen yaşadığı zamanı geri almak ister. Ancak, bu durum kitaplarda dahi geçmişe gitmenin imkansız olduğunu gösterir. Ama geleceğe dair her zaman bir umut vardır. İnsan, yaşadığı vakti bilmeli ve gelecek zamanı planlamalıdır. Hikayenin en önemli unsuru olan zaman, insanın temel taşıdır. Geçmişe dönemeyeceğini anlayan insan, geleceğe yönelmelidir.

Kitaplar her zaman umutla başlar ve umutla biter. İnsanları en çok bu yüzden kitaplara benzetiriz. Her sayfası insanın bir ömrüdür ve sonunda mutlaka bitecek olan bir gerçek vardır. Ancak önemli olan, bu sayfalarda kiminle, nasıl ve nerede olduğumuzdur.

Gerçekten insan, hikayesini kendisi yazabilir mi? Kitaplarda ismi geçenleri kendimiz mi seçiyoruz, yoksa onlar kitaba kendileri dahil olup bizim kabullenmemizi mi bekliyor? Çıkmak istediklerinde, onları sayfadan silebiliyor muyuz?

Unutmayalım, kalem bizim elimizde. Kimin ne kadar sayfa tutacağını biz belirliyoruz. Ancak mürekkep, zamanın elinde…

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL